Genel seçimler sonrası Türkiye'de değişen para ve maliye politikaları, Hazine ve özel sektörün yurtdışında borçlanmasının önünü açtı. Türkiye ekonomisine yönelik iyimser bakış, kredi not artışları ve düşen risk primi, yurtdışı borçlanma maliyetlerine olumlu etkide bulundu. Bunun yanı sıra, yurtiçinde yükselen kredi faizleri, özel sektörün yönünü yurtdışına çevirmesine neden oldu.
Hazine ve Bankaların Tahvil İhraçları
2024 yılı boyunca yapılan ihraçlar, Hazine ve bankaların öncülüğünde gerçekleşti. Şubat ve Mart aylarında Hazine, toplamda 3.5 milyar dolarlık iki ayrı tahvil ihracı yaptı. Ziraat Bankası, Yapı Kredi, TEB, ve Türk Eximbank gibi büyük bankalar da farklı vadelerde ve faiz oranlarında tahvil ihraç ederek yurtdışından borçlandı.
Bankaların Sermayeye Eklenen Tahvil İhraçları
Bu yıl dikkat çeken bir diğer konu ise bankaların ilave ana sermayeye dahil edilebilir (AT1) tahvil ihraçları oldu. Akbank, TSKB, Yapı Kredi, ve Vakıfbank gibi bankalar, bu tür tahvil ihraclarıyla sermayelerini güçlendirdiler. Özellikle Vakıfbank, Nisan ayında 10 yıl vadeli 700 milyon dolarlık borçlanma ihalesinde yüzde 9 yatırımcı getirisi sundu.
Özel Sektörün Katkısı
Özel sektör de tahvil ihraçlarında aktif bir rol oynadı. Ford Otosan, Şişecam, Vestel, Türk Telekom gibi şirketler, yıl boyunca farklı vadelerde ve faiz oranlarında tahvil ihraç ederek yurtdışından borçlandılar. Temmuz ayında Ülker, 7 yıl vadeli 550 milyon dolarlık tahvil ihracıyla yüzde 7,875 yatırımcı getirisi sağladı. Aynı ay, Erdemir de iki ayrı ihraçla toplamda 950 milyon dolarlık borçlanma gerçekleştirdi.
Yabancı Yatırımcı İçin Cazip Şartlar
Bankacılık sektörü kaynakları, Türk tahvillerinin yabancı yatırımcılar için hala cazip olduğunu belirtiyor. Reel değerlenme politikasının sürdüğü sürece, TL yerine döviz cinsinden borçlanmanın tercih edilmeye devam edileceği ifade ediliyor. Uzmanlar, döviz cinsi borçlanmada artış olsa da, bunun uzun vadede risk yaratacak boyutta olmadığını vurguluyor.
Sıradaki İhraçlar ve Gelecek Beklentileri
Sermaye Piyasası Kurulu’ndan yeni ihraç tavanı onayları almaya devam eden Türkiye’de, yılsonuna kadar daha yüksek bir rekor bekleniyor. Ağustos ayında hem bankalar hem de özel sektör, yeni ihraç tavanı izinleri aldı ve bu ihraçların devam etmesi bekleniyor. Türkiye’nin uluslararası tahvil ihracındaki bu artış, ekonomiye olan güvenin ve yeni para politikalarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.